17 Aralık 2011 Cumartesi

Aşağıdaki yazı '' tom still waits '' adlı sözlük yazarının girdisinden çok fazla etkilenilerek yeniden şahsımca yorumlanmıştır.  
Benim yazdıklarımın herhangi bir kişi veya kurumla umarım bir ilgisi yoktur.
----


      Karanlık odada, karanlık kafamla oturuyorum. Konuşulanları düşünmeye üşenmekle, bizim oğlanı hayal etmek arasında bir yerlerdeyim. Ne alakası varsa?  nerden çıktıysa ?  Kafam o kadar karanlık ki, o kadar iğrencim ki.  Bi zamanlar bi çocuğu gerçekten sevmiştim. Öyle cacıktan değil yani. Ama bi yandan da etrafımdaki tipleri süzüyordum, arayışlarda değildim ama '' hımm bu da fena değil aslında lan '' diye içimden laf atıyordum elin herifine.  Bizim oğlana gelelim; Oturup herhangi bi yerde herhangi bi zamanda onu saatlerce hayal ediyor, geleceğe dair umutlarımı inatla besliyordum. Onu hayal ettikten sonra birden onun söylediklerini, rahatsız edici bakışlarını vs. aklıma getirince birden soğuyor ve farklı bişeyi düşünmeye çalışıyordum. Sırf kafam dağılsın diye bi gün; sifonun nasıl çalıştığını düşündüm. Ben böyle saçmasapan şeyleri düşünürken o muhtemelen kafasında başka bir orospuyu düşünüyordu. Ve ben bunu düşünerek ağlamaya çalışıyordum ama olmuyordu. Gözlerim dolardı bazen ama asla sıradan ağlak kızlar gibi saatlerce ağlayamadım onun için. O kadar severdim yani, harbi severdim. 
        Yüzüne fazla bakmazdım, konuşurken olabildiğince kısa keserdim söyleyeceklerimi. Arkamı dönerdim ona. Bazen söylediği şeylerin duymak istemediğim şeyler olduğunu bilsem de gülümserdim ve susardım. Gözlerine bakardım sadece. Sonrası ?  İstenmediğimi öğrenmeye tenezzül bile etmedim. Onun o eşsiz, harikulade sevgilisi.. Yaptığım bütün aptalca şeylere ve düşündüğüm bütün korkunç fikirlere rağmen içimde bir yerde iyi bir insan olacaksam onunla olabilirim diyordum. Düşünmek, yapmaktan daha kolaydı.  
         Ders çıkışı tekele uğrardım. Bi kaç şişe bira, bazen de şarap veya vodka alırdım, gece müziklerimi açardım ve yüzünü hayal etmeye çalışırdım.  Yüzüne bakmadığım için hatırlayamazdım. Sanki somut bişi değil di suratı. O kadar severdim ki, öyle gelirdi. 
          Üzerinden zaman geçmiş olmasına rağmen ona asla elveda demedim. Bazen gülümsedik birbirimize ve ben öldüm. Bazen aynı anda yere baktık konuşurken. Ve bazen beni az da olsa sevdiğini hissettim.
            Kendine iyi bak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder